Saldırgan çocuk; ailesi, çevresi, yaşıtları ve arkadaşları ile uyumlu ilişki kuramayan çocuktur. Evde ve okulda sürekli problem çıkartır. Kavgacıdır, geçimsizdir, kuralları çiğner. Etrafındaki, çevresindeki insanlara sürekli fiziksel zararlar verir. Bazı çocuklar da etrafa fiziksel zarar vermez ancak vurdulu kırdılı oyunlardan hoşlanır; oyunları düşmancadır, oyun arkadaşlarına zarar verebilir ve bu çeşit davranışı sürekli tekrarlarlar. Bu da bir çeşit saldırganlıktır.

Saldırganlık aslında bireyin yaşaması için gerekli temel içgüdülerden birisidir. Bebeklikte saldırganlığa eğilimli çocuklar istekleri yerine getirilmediğinde ya da engellendiğinde sürekli ağlar, bağırır, dişlerini kenetler, tepinir, terler, soluğunu tutar hatta morarır, bezende altını ıslatır. Biraz büyüdüğünde istekleri engellendiğinde elindekini yere atar, vurur, kırar, ısırır, yere yatıp uğunarak ağlamaya başlar, bazen de kendi saçını başını yolar, başını duvarlara ve yerlere vurur, kendine zarar vermeye başlar. Bunların hepsi saldırganlığın yaşla birlikte çocuktan çocuğa değişen dışa vurum şekilleridir.

Aile içi eğitim, okul eğitimi, iş yaşantısı, toplumsal yaşam normalde her bireyde var olan bu saldırganlığın törpülenmesine, yumuşatılmasına, olumluya çevrilmesine yardımcı olur.

 

                     SALDIRGANLIĞA YOL AÇAN NEDENLER.

  • Evde, okulda, çevresinde saldırgan davranışları olan insanların olması,
  • Çocuğun aile içi şiddete tanıklık etmesi ya da bizzat şiddet görmesi,
  • İlgi ve sevgi eksikliği,
  • Çocuğun öz güvenden yoksun olması,
  • Doyumsuzluk ve hoş görüden yoksun olma,
  • Çocuğun dürtülerini dizginleyememesi
  • Çocuğun doğuştan ya da sonradan organik bir rahatsızlığının olması,
  • Zihinsel bir hastalığın olması,
  • Anne –Baba ayrılığı,
  • Çocuğun anne ve baba ile yeterli ve dengeli bir iletişim kuramaması,
  • Çocuğun sürekli baskı ve kısıtlamalarla karşılaşması, Evde aşırı baskı gören çocuk; biriken öfkesini dışarıda açığa vurur.
  • Çocuğa sınır konulmaması ya da konulan sınırların çocuğa yeterince anlatılmaması,
  • Evde ya da okulda bir birleri ile uyumlu olmayan değişik mesajların verilmesi. (örneğin annenin evet dediğine babanın hayır demesi ya da okul ile aile arasındaki mesaj farklılıkları)
  • Çocuğun daha önce sergilediği saldırgan davranışların aile bireyleri tarafından ödüllendirilmiş olması,
  • Televizyon, bilgisayar, internet, CD gibi çağdaş iletişim araçları da eğer kontrolsüz kullanılırsa saldırganlığı artırabilir.

 

SALDIRGAN BİR ÇOCUKTA NE YAPILABİLİR?

  • Öncelikle anne ve babalar davranışları ile çocuklarına örnek olmalıdırlar. Çocukların bulunduğu ortamlarda kavga etmemeli, sert tartışmalardan kaçınmalı ve asla bir birlerine fiziksel şiddet göstermemelidirler.
  • Çocuk saldırgan bir davranış gösterdiğinde anne- babalar öncelikle sakin olmalı. Çocuğu dinlemeli, ondan yaptıklarını sakince anlatması istenmelidir.
  • Yaptığı bu davranışın normal olmadığı, bunun etrafına ve arkadaşlarına zararı dokunabileceği, kendisine aynı şekilde davranılırsa kendisinin de bunu onaylamayacağı ona sakin bir şekilde anlatılmalıdır.
  • Saldırgan davranışları nedeni ile çocuğa kesinlikle dayak atılmamalı, fiziksel cezalar verilmemelidir. Böyle davranışlar çocukta düşmanlık hissini geliştirerek ileride saldırganlığın patlama şekline ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Anne ve babalar; her fırsatta saldırgan davranışların topluma zararlarını, olumlu davranışların ise topluma yararlarını örnekleri ile birlikte çocuğuna anlatmalıdır.
  • Anne ve babalar saldırgan davranışlar karşısında vurdumduymazlık yapmamalı tolerans göstermemeli, asla taviz vermemelidirler.
  • İki çocuk arasında oyun esnasında oluşabilecek anlaşmazlıkta taraf tutulmamalı, müdahale edilmemeli, en iyisi sorunlarını kendilerinin çözmeleri için onlara fırsat verilmeli. Çocuklar daha katılımca ve daha paylaşımcı oyunlara yönlendirilmelidir.
  • Saldırgan davranışların altında yatan nedenler araştırılmalı. Suçlayıcı, yargılayıcı, aşağılayıcı, mükemmeliyetçi tutumlardan kaçınılmalıdır.
  • Televizyon, CD, internet ve bilgisayar gibi kitle iletişim araçlarının çocukları saldırganlık yönünden olumsuz etkilemesine izin verilmemeli. Şiddet içerikli oyunlar ve görüntüler izletilmemelidir.
  • Anne ve babalar çocuklarına yeterli ilgi, sevgi ve anlayış ve hoşgörüyü göstermelidirler.
  • Saldırgan çocuklar, spora yönlendirilmeli, özelikle toplu etkinlilere katılması için özendirilmeli. Çocuk okula gidiyorsa okulun voleybol, basketbol, futbol takımlarında yer alması sağlanmalı ya da kültürel etkinliklere; halk oyunlarına, dansa, drama ya yönlendirilmelidir. İzcilik, gezi, fotoğrafçılık, satranç ta yönlendirilecek ilgi alanları arasında olabilir.
  • Çocukta aşırı saldırgan davranışlar gözlendiğinde önüne yumruklayacağı bir kum torbası, makasla kesme işlemi yapabileceği kâğıt ya da bezler koyulmalıdır.Bir tahtaya çivi çakması için eline bir çekiç vermek bazen onun enerjisinin boşalmasına için yardımcı olabilir.
  • Çocuğun yaşına uygun görev ve sorumluluk vermekte enerjisini olumlu yönde kullanmasında etkili olabilir.
  • Saldırgan davranışı nedeni ile bir eşyaya zarar verdi ise; bu zararı harçlıklarından biriktirerek karşılaması istenmelidir.
  • Çocuğun öfkesini saldırgan davranışlarda bulunmadan boşaltması özendirilmeli. Örneğin; dışarı çıkıp koşabilir, müzik dinleyebilir, dans edebilir odasında eşyalara zarar vermeden bağırıp çağırabilir. Bunu yaptığında çocuk ödüllendirilmelidir.
  • Çocuk saldırgan davranışların normal karşılandığı ya da özendirildiği ortamlardan uzak tutulmalı, saldırgan davranışları olan arkadaşları varsa mümkün olduğunca bir araya gelmeleri engellenmelidir.
  • Aile içi sert disiplin uygulamaları ve katı kurallardan kaçınılmalı ancak bu çocuğun her istediğini yapabileceği şeklinde algılanmamalıdır. Anne ve baba disiplin konusunda anlaşmalı ortak bir tutum sergilemeli, tutarlı ve kararlı olmalıdırlar.
  • Saldırgan çocukların mümkün olduğunca geniş guruplarla olan etkinliklere katılmaları sağlanmalı. Bu guruplarda ona etkin görev ve sorumluluklar vererek enerjisini olumlu yönde boşaltması sağlanmalıdır.

 

SÖZÜN ÖZÜ: Özünde sevgi olan tüm yöntemler denenebilir. Her koşulda onu; sevdiğinizi ve daima seveceğinizi sözlerinizle ve davranışlarınızla göstermelisiniz Sonunda çocuğunuzla birlikte kendi doğrularınızı kendiniz bulacaksınız.

 

                                                                                     Bol sabırlar!

                                                                                  Dr. YILMAZ BAY

                                                  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

 

 

 

Yorumlar kapalı.