Daha çok 10 yaş altı çocuklarda görülür. Yüksek ateşle birlikte boğazda, dilde, yanak içinde, damakta aft şeklinde kırmızı döküntüler vardır. Bu döküntüler avuç içi, ayak tabanı, bazen de bacaklarda, kalçalarda, genital bölgelerde özellikle çocuğun bez bölgesinde içi su dolu su çiçeğine benzer ama su çiçeğinden daha küçük kırmızı döküntüler şeklinde seyredebilir. Hastalığın nedeni virüs denilen (Coxackie virüs ve bazı entero virüsler) bir cins mikroplardır. Mikrobun hastalık yapma derecesi ve hastanın direnç durumuna göre bazı çocuklarda hastalık çok ağır seyrederken; bazılarında daha hafif belirtilerle seyredebilir. Bazı çocuklarda ateş 40-41 C gibi çok yüksek ve ön planda iken bazı çocuklarda döküntüler ön planda olabilir. Hastalık bazen yalnızca ağızda döküntülerle seyrederken, bazen de avuç içi, ayak altı ya da vücudun çeşitli bölgelerinde hatta tüm vücutta aralıksız ağır döküntüler şeklinde de seyredebilir. İçi su dolu lezyonlar iyileşme döneminde önce kabuklaşmaya sonra da soyulmaya neden olabilir.
Farklı virüsler ağız-el-ayak hastalığı tablosuna neden olduğu için ağız-el-ayak hastalığı hayat boyu birkaç kez tekrarlayabilir.
Ağız-el-ayak hastalığı özellikle yaz aylarında, havuz mevsiminde, sonbaharda, kreş ve anaokulu gibi çocukların toplu yaşadığı yerlerde salgınlara neden olabilir. Kuluçka dönemi 3-7 gün arasındadır. 10 yaş altı çocuklarda daha sık görülmesine rağmen ender olarak erişkinlerde de hastalık görülebilir. Döküntüler 7-10 gün içinde hafif bir iz bırakarak kaybolur, 2-3 hafta içerisinde ise o izler de geriler. Hastalık geçtikten haftalar hatta aylar sonra el ve ayak tırnaklarında çatlamalar, dökülmeler olabilir. Bunlar için özel bir tedavi gerekmez.
TEDAVİ
Hastalık viral bir enfeksiyon olduğu için antibiyotik tedavisine gerek yoktur. Doktorunuzun önereceği ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılabilir. Kaşıntı çoksa ağızdan kaşıntı giderici ilaçlar kullanılabilir. Ağızdaki yaralar için ağrı kesici solüsyon ya da spreyler kullanılabilir. Bazen bu hastalıkta ishal de gelişebilir. İshal için gerekli probiyotik ve sıvı tedavisini doktorunuz düzenleyecektir. Ağız içerisi yaralar nedeniyle çocuklar isteseler de yemek yiyemezler. Ağız içi aftların yaygın olduğu bu dönemde çocuklara sulu, yarı katı gıdalar verilmelidir. Özellikle süt, yoğurt, ayran, çorba gibi gıdalar tercih edilmelidir. Çok sıcak ve ekşi gıdalardan kaçınılmalıdır. Yeterince sıvı alamayan çocukların bazen hastanede damardan sıvı tedavisi alması gerekebilir. Buna doktorunuz karar verecektir. Su ve sulu gıdaların tüketilmesi çok önemlidir. Hasta çocuklar ılık suyla duş şeklinde banyo yapabilir. Lifle ovalamak lezyonların yayılmasına ve çocuğun acı çekmesine neden olabilir.
KORUNMA
- Hastalık çok bulaşıcı olduğu için hasta kişilerden uzak durulması gerekir. Özellikle kreş ve anaokulu gibi çocukların toplu bulunduğu yerlerde temizlik kurallarına uyulmalı, hasta çocukların okula gelmesi 1 hafta süre ile ertelenmelidir.
- Havuz mevsiminde havuz sularının yutulması ile hastalık salgınlara neden olabilir. Kullanılan havuzun temiz olup olmadığından ve hasta çocukların havuza girmediğinden emin olunmalıdır.
- Solunum yolu, tükürük ve yakın temasla bulaştığı için hastalarla yakın temastan kaçınılmalıdır.
- Tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi bunda da el temizliğine dikkat edilmeli, eller sık sık yıkanmalı ve çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır.
- Çocukların yaşadığı ortam sık sık havalandırılmalı, okul ve kreşlerde ortak kullanım alanlarının havalandırılması ve dezenfekte edilmesine özen gösterilmeli, gerekli hijyen ve temizlik kurallarına uyulmalıdır.
- Bebeklerinizin bezini değiştirdikten sonra eller iyice yıkanmalıdır.
- Tabak, bardak, çatal, kaşık ve havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanılmasından kaçınılmalıdır.
- Çocukları öpme, onlara sarılma gibi davranışları en aza indirmelisiniz.
DR.YILMAZ BAY
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı