BAŞARI; ALDIKLARINLA HAYATINI DEVAM ETTİRMEK DEĞİL, VERDİKLERİNLE YENİ HAYATLAR BAŞLATABİLMEKTİR.
Çocuğunuz her an 1–2 adım atarak sizi şaşırtabilir. Çok hareketlidir. Tutunarak değişik pozisyonları dener. Parmak ucuna basma, tek ayak üzerinde durma, yere eğilerek oyuncağını alıp tekrar doğrulma, ayakta iken düşmeden yumuşakça oturma en çok sevdiği oyunlar arasındadır. Evin her tarafı onun keşif alanıdır. “HAYIR, “ sözcüğünün anlamını bilir ama yine de yasakları çiğnemekten kendini alıkoyamaz. Asla pes etmeyin sözünüzün arkasında durun. Kesin bir tavırla ve tok bir sesle bunun neden “hayır” olduğunu ona anlatın. Siz en iyisi ona zarar verecek her şeyi ortadan kaldırın. İlaçları, deterjanları, kimyasal maddeleri, kapalı dolaplarda kilitleyerek saklayın.
Şekiller ve boyutlarla ilgilenir. Renkleri ayırt etmeye başlar. Kutular en sevdiği oyuncaklar arasındadır. “Bana kırmızı kutuyu ver, mavi kutudaki küçük topu getir.“ gibi komutlarla onun bu özelliklerinin gelişmesine yardımcı olabilirsiniz.
Artık daha çok kelimeyi anlamaya başladı. Hatta bilinçli olarak birkaç kelimeyi söyleyebiliyor. Al, getir, götür gibi basit emirlere uygun davranışlar gösteriyor. Topu getir dediğinizde alıp getiriyor,Dışarı çıkalım dediğinizde kapıya yöneliyor. Çocuğunuza iyi bir konuşma modeli olabilmeniz için;tok bir sesle, tane tane, yavaş ve anlaşılır bir şekilde konuşun. Konuşmalarınızı beden dili ile destekleyebilirsiniz. Çocuğunuzun konuştuklarını tekrar edin ancak onun sözcüklerinin doğrusunu ve normalini söyleyin. Hiç bir zaman gezme yerine ADDA, banyo için BICI BICI demeyin. Çocuğunuz; sözcükler bir anlam taşıdığı takdirde konuşabilir. O nedenle sözcüklerin anlamlarını resim, jest ve hareketlerle geliştirip destekleyin.
Evde çıplak ayaklarla yere basması ayak kaslarının gelişmesi için oldukça iyidir. Dışarı çıkarken yumuşak tabanlı, topuk kısmı sert,ayağın çukurluğuna gelen kısmı hafif yükseltili,ayak bileğini saran,ayağı terletmeyen mevsimine göre deri veya bez bir ayakkabı giydirebilirsiniz. Ayakkabı çocuğun ayağından en fazla 1 cm. büyük olmalıdır. Asla başkasının ayakkabısı kullanılmamalıdır. Yürümeyi öğrenirken bazen de düşecektir. Kendisinin kalkmasına izin verin. Olayı abartmayın.Gerekiyorsa yardım edin. Sonra yeniden yürümesi için cesaretlendirin hatta teşvik edin.
OYUNCAK SEÇİMİ
- Müzikli oyuncaklar; farklı sesleri algılaması, çeşitli müzik aletlerini dinleme,taklit etme becerisi ve belleğini kullanması için önemlidir.
- İç içe geçen oyuncaklar, büyük parçalı Legolar,
- Telefon,tabak,bardak,tef, davul, düdük, kapalı kutular,
- Kalın kalemler,
- Bahçe, kum ve banyo oyuncakları,
- İtmeli, çekmeli oyuncaklar,
- Bol düğmeli,sesli aktivite oyuncakları el becerileri ve fiziksel aktivite için çok önemlidir.
- Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de Kitaplar; küçük yaşta kelime dağarcığını genişletmesi hayal gücünü artırması ve iletişimi kolaylaştırması için önerdiğimiz oyuncaklar arasındadır.
HANGİ OYUNLARI OYNAYABİLİRSİNİZ?
- Vücut ile beyin arasındaki sinir bağlantıları doğumdan 10-12 yaşına kadar olan sürede en hızlı gelişir.Elinizi kaldırın ve çocuğunuzdan da kaldırmasını isteyin.Kolunuzla daireler çizin ve ondan da bunu yapmasını isteyin.Çeşitli hareketler yapın ve ondan da sizi taklit etmesini isteyin.
- Çocuğunuzu bir köşeye oturtun.Elinize bir eşarp alın.Bir ucunu bebeğinize verdiğiniz eşarbı karşı yönde çekmesini isteyin.Çocuğunuzun bundan büyük bir zevk aldığını göreceksiniz.
- Bebeğinizle karşılıklı oturun.Ortaya ses çıkartan bir cisim koyun.Ellerinize aldığınız tahta kaşıkla belli bir ritimde şarkı söyleyerek ortaya koyduğunuz cisme vurun.Ondan da bunu yapmasını isteyin.Kahkahalarını videoya almalısınız.
- Hikaye kitaplarını; resimleri göstererek ve sesleri taklit ederek yüksek sesle ve tane tane okuyun. Sayfa bittiğinde çevirmesini isteyin.
- Büyük parçalı Legoları yerlerine yerleştirin.Parçaları bulduğunda onu alkışlayın,destekleyici sözler söyleyin.
- Topu size atmasını isteyin,sizde ona yönlendirin.
- Oyuncaklarını oyuncak kutusundan çıkarıp tekrar yerlerine yerleştirmesini isteyin.
- Birlikte su dolu bir kapta gemisini yüzdürüp, ara sıra da batırabilirsiniz.
- Yürüme egzersizleri yapabilirsiniz.Kollarınızı açıp size doğru gelmesini isteyebilirsiniz.
- ONA SIK SIK SARILIP,OKŞAYIN VE ONU SEVDİĞİNİZ SÖYLEYİN
DEĞİŞİK TATLAR
BAHARAT; 10-11.Aydan sonra bebeğinizi baharatla tanıştırabilirsiniz.Bebeğiniz sütünüzü alıyorsa ve sizde baharat kullanıyorsanız;sizin kullandığınız baharatlar sütünüze geçtiği için bebeğiniz o baharatları zaten daha önce tatmıştır.Baharatların sindirimi daha zordur ve alerjen etkileri daha fazladır.O nedenle baharatları bebeğinize sunarken 4-5 gün tek bir baharatı sunmalısınız.Sindirim ya da alerji problemi görmezseniz diğer baharatlara geçebilirsiniz.
İşte 10.aydan sonra bebeğinize sunabileceğiniz baharatlar;
Nane,Zencefil,Kimyon,Zerdeçal,Tarçın,Fesleğen,Biberiye,Dereotu,Tatlı kırmızı biber,Tatlı karabiber,Dolmalık biber,Kekik
BEZELYE ÇORBASI : 1 çay bardağı bezelyeyi; ufak parçalara ayrılmış 1 orta boy patates,1 orta boy havuç,1 orta boy soğan,2 diş sarımsak ile karıştırarak 1 çay bardağı et ya da tavuk suyu olan bir kap içerisine boşaltın. 20-30 dakika kadar kısık ateşte pişirdikten sonra ineceğine yakın içine 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin. 2-3 dakika daha kaynattıktan sonra oda sıcaklığında çatalla iyice ezip çocuğunuza sunabilirsiniz.
ISIRGAN OTU YEMEĞİ: Isırgan otu A,C,E vitamini,mineraller ve posa yönünden oldukça zengin bir gıdadır.Deri üzerinde rahatsızlığa neden olan dalama özelliği ısıtılınca kaybolur. Genç ve taze ısırganların yeşil yapraklı dallarından 50-60 gr kadar iyice yıkandıktan sonra bir kaba koyunuz.İçerisine 2 çorba kaşığı buğday unu,1 çorba kaşığı pirinç ya da bulgur,bir orta boy patates,bir orta boy soğan,2 diş sarımsak küçük parçalara ayırarak ekleyin.Tüm bu karışımı 1 çay bardağı su içinde20-30 dakika kadar pişiriniz. . İneceğine yakın içine 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin. 2-3 dakika daha kaynattıktan sonra oda sıcaklığında çatalla iyice ezip çocuğunuza sunabilirsiniz.
ENGİNAR ÇORBASI: 2 adet enginarın kök kısmı ve iç yapraklarını iyice temizledikten sonra bir orta boy havuç ve bir orta boy patatesle birlikte ufak parçalara bölün.Yarım çay bardağı pirinç ekleyerek 1 çay bardağı su içinde20-30 dakika kadar kısık ateşte pişirin. İneceğine yakın içine 1 çay bardağı yoğurt,1 çorba kaşığı tam buğday unu,1 yumurta sarısı ve 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin. 2-3 dakika daha kaynattıktan sonra oda sıcaklığında çatalla iyice ezip çocuğunuza sunabilirsiniz.
BAMYA ÇORBASI: 100 gr taze bamyayı yıkayıp iyice temizledikten sonra; bir orta boy soğan,bir orta boy kabukları soyulmuş domates,2 diş sarımsakla birlikte 1 çay bardağı su içinde 10-15 dakika kaynatın. İneceğine yakın içine 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin. 2-3 dakika daha kaynattıktan sonra oda sıcaklığında çatalla iyice ezip çocuğunuza sunabilirsiniz.
TATLI BİBERLİ BROKOLİ: 2-3 dal brokoli,2-3 adet kırmızı biber,1 orta boy soğan,1 orta boy patates,1 orta boy havuç,2-3 diş sarımsağı iyice yıkayıp temizledikten sonra 1 çay bardağı su içinde 2 çorba kaşığı irmik ilave ederek 20-30 dakika kadar kısık ateşte kaynatın.İneceğine yakın içine 1 çorba kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ekleyin. 2-3 dakika daha kaynattıktan sonra oda sıcaklığında çatalla iyice ezip çocuğunuza sunabilirsiniz.
KURU YEMİŞ (CEVİZ,FINDIK,BADEM): Kuru yemişler iyi bir bitkisel protein,Omega-3 ,vitamin ve mineral kaynağıdır.Kuru yemişler alerjik gıdalardır.Aile üyelerinde alerji yoksa 9-10 ay dolaylarında bu gıdalara başlanabilir.Alerji etkisi daha az olduğu için önce cevizle başlayın. Sırayla 7-10 gün ara ile fındık ve badem şeklinde yeni kuru yemişleri bebeğinizin beslenmesine ekleyebilirsiniz. Alerji etkileri daha çok olduğu için Yer fıstığı ve Antep fıstığı gibi kuru yemişleri 2 yaşından sonra deneyin. Kuru yemişleri solunum yollarına kaçma olasılığına karşı havanda iyice ezerek ya da rondodan geçirerek un haline getirip bebeğinize öyle sununuz.5 yaşına kadar çocuğunuzun yanında kuruyemiş yemeyiniz.Farkında olmadan etrafa dökülen kuruyemişleri çocuğunuz bulup ağzına götürebilir bu da çocuğunuzun solunum yollarına kaçarak ağır solunum yolu problemlerine neden olabilir.Kuruyemişleri ilk gün 1 çay kaşığı şeklinde başlayıp 2-3 gün arayla arttırarak 10-15 gün içerisinde 1-2 tatlı kaşığına kadar çıkabilirsiniz.
Aile bireylerinden bir ya da bir kaçında asthma, alerjik nezle, besin alerjisi ve egzama gibi alerjik hastalık varsa kuruyemişlere 1 yaşından sonra başlayınız.Un haline getirdiğiniz bu kuru yemişleri önce bebeğinizin dudağına değdiriniz. Yarım saat içerisinde; dudak kenarlarında, vücutta ,göz kapaklarında şişme,döküntü, kaşıntı,kızarıklık, nezle, öksürük, kusma, ishal görülmüyorsa bu kez kuru yemişleri ağızdan yerım çay kaşığı miktarında başlayıp yavaş yavaş 2-3 gün arayla arttırarak 10-15 gün içerisinde 1-2 tatlı kaşığına kadar çıkabilirsiniz.
KARACİĞER: Demir, protein, A ve D vitamini yönünden oldukça zengindir. 9.aydan sonra haftada 1-2 öğün bebeğinizin beslenmesine ekleyebilirsiniz.(Beyin dahil diğer sakatatları önermiyorum.) Taze kuzu,oğlak,organik tavuk,hindi ve kaz ciğeri verebilirsiniz.Çocuğunuza dana ciğeri vermeyiniz çünkü kasaplarda,marketlerde satılan dana ciğerlerinde çok fazla toksik madde,antibiyotik ve hormon kalıntısı bulunmaktadır.Ciğeri üzerindeki zarı çıkarttıktan sonra iyice haşlayın.Haşlanınca ciğer sertleşir.Sertleşen bu ciğeri rendeden geçirin. 1-2 tatlı kaşığı şeklinde başlayıp giderek arttırarak 2–3 çorba kaşığına kadar çocuğunuza verebilirsiniz.Karaciğeri çorbalara ya da sebze pürelerine karıştırarak da bebeğinize verebilirsiniz.
MEMEDEN KESME
Anne olmak her dönem sonsuz sevgi ve sabır gerektirir ancak memeden kesme dönemi ise bu sevgi ve de sabrın doruklara ulaşma dönemidir.Acaba meme vermeyi ne zamana kadar sürdürmeliyim düşüncesi artık beyninizi kurcalıyor. Bunun belli bir süresi yoktur. Buna çocuğunuzla birlikte siz karar vereceksiniz.1 yaş dolayları memeden kesme için uygun olabilir. Ama çocuğunuz tüm ek gıdaları alıyor üstüne de sizi emiyorsa ve gelişmesi de iyi ise emzirmeyi 3-4 öğünü geçmeme koşuluyla 2 yaşına hatta emmeye devam ediyor ve iyi gelişiyorsa 3 yaşına kadar da sürdürebilirsiniz. 1 Yaşından sonra çocuğunuz ek gıdaları yeterince almıyor, özellikle de katı gıdaları yeterince almıyorsa ,anne sütüne güveniyor, anne sütünün tadını diğer yiyeceklerde bulamadığı için ek gıdaları almıyor olabilir. Bütün gün ve özellikle de geceleri sizin memenizden ayrılmıyor, sürekli olarak sizi emmek istiyor ve geceleri emmek için sizi ve kendini uyutmuyor ise ;anne sütünü mutlaka kesmelisiniz. 4-6. aydan beri yavaş yavaş tüm gıdaları beslenmesine ekledik. Doğal olarak anne sütü azaldığı gibi çocuğunuzun da anne sütüne ihtiyacı azaldı.1 yaş dolaylarında anne sütünün potasyum, çinko ve protein düzeyleri bebek için tek başına yeterli olmayabilir. Yine çok uzun süre meme emen çocuklarda diş çürümelerine, yatarak meme emme kulak enfeksiyonlarına neden olabilir. Onun için anne sütü yeterli olsa bile 1 yaş dolaylarında anne sütüne ek olarak mutlaka kaşıkla ek besinleri çocuğunuz almalıdır.
Öncelikle hislerinizi kontrol edin. Hala bebeğinizi emzirmekten zevk alıyor musunuz? Yoksa sık sık bu işi yapmak, hayatınızı buna göre düzenlemek size yük olarak mı gelmeye başladı? Bunları iyice düşündükten sonra çocuğunuzu memeden kesmek için eşiniz ve çocukla ilgilenen yakınlarınızla birlikte bir gün belirleyin ve o gün geldiğinde kararınızı ödünsüz bir şekilde uygulayın. Kesinlikle bir daha geri dönmeyiniz. Bu geri dönüşler memeden kesme dönemini daha da zorlaştırır. Memeden kesmeyi sakin bir zamana denk getirin. Hastalık, seyahat, diş çıkarma gibi durumlar da memeden kesmeyi ertelemelisiniz.Çocuğunuzu 3 yaşına kadar emzirdiyseniz; 3 yaşından sonra anne sütünü mutlaka kesmelisiniz.
Emzirmeyi sonlandırmanın çeşitli yöntemleri vardır.1 yaş altı çocuklarda en iyi memeden kesme yöntemi yavaş yavaş yapılandır. Her 5–6 günde bir öğün azaltılarak günde 1-2 öğüne inilir. Bir 15–20 gün böyle sürdürülür. Daha sonra o 1–2 öğün de kaldırılır. Daha büyük çocuklarda bu yöntemi uygulamak zor olabilir. 1 Yaş dolaylarında memeden kesmeyi düşünüyorsanız önceden hafta sonuna denk gelecek bir gün belirleyin.Çocuğunuzla da bunu konuşun ve o gün geldiğinde çocuğunuzu birden memeden kesmelisiniz. Çocuğunuzla yalnız kalmamaya çalışmalısınız.Babasıyla,dedesiyle anneannesiyle, babaannesiyle daha çok zaman geçirmesini hatta onlarla yatmasını sağlayabilirsiniz.Parklarda,bahçelerde,kalabalık ortamlarda,başka çocuklarla oynarken memeyi daha az hatırlayacaktır.Dış ortamlarda bulunmasını sağlamalısınız
Memeden kesme döneminde göğüslerinizde ağrı ve dolgunluk hissedebilirsiniz. Yalnızca dolgunluk hissini azaltacak kadar bir miktar sütü sağıp boşaltabilirsiniz. Boşalttığınız bu sütü çocuğunuza vermeyiniz. Memenize; vücut sıcaklığının biraz altında bir suya batırılmış havlu koyarak memenizdeki dolgunluk hissini azaltı Eğer ağrınız çoksa paracetemol ya da ibuprofen cinsi bir ağrı kesici kullanabilirsiniz. Memeden kesme döneminde kendinizi biraz üzgün hissedebilirsiniz. Bu normaldir. Şunu da unutmayın; bebeğiniz artık size bağımlı olmaktan kurtuldu. O artık özgürce her şeyi tadan bir birey oldu.
BEBEĞİNİZ YEMEĞİNİ PÜSKÜRTÜYOR, GIDALARI FIRLATIYORSA;
Zaman zaman bütün bebekler önündekini sağa sola atmaktan,ağzındakileri dışarı püskürtmekten büyük zevk alırlar. Özellikle bunu doyduktan sonra yaparlar. Ancak bu davranışlar aşırı boyutlara ulaşırsa;
- Önüne fazla bir şey koymayınız. Tek bir çeşit koyun.
- Mama kabını masaya sabitleyin.
- Elbisesini korumak için önlük takın.
- Mama sandalyesinin altına bir örtü serin.
- Davranışlarını onaylamadığınızı kesin bir dil ve kararlılıkla bebeğinize belirtin.
- Sakinliğini koruyun.
- Belki de küçük oyuncu gösteri yapıyordur. Kapıyı kapatıp odadan çıktığınızda seyircisiz kalan küçük oyuncu gösteriyi sonlandıracaktır.
- Bel ki de bebeğiniz yeterince aç değil.Önündekileri kaldırıp bir sonraki öğüne kadar ona hiç bir besin vermeyin.
YERE DÜŞÜRDÜĞÜNÜ YİYEBİLİR Mİ?
Annelerin kafasını kemiren en önemli sorunlardan biri de budur. Evet, çocuğunuz kendi evinizde yere düştüğünü yiyebilir. Yerler tam steril değildir. Biraz mikrop barındırabilir. Bu mikroplar çocuğunuzda önemli bir rahatsızlığa yol açmaz. Bir süre sonra yaşadığı ortamdaki mikroplara alışacaktır. Bu teması doğal bir aşılama olarak düşünün. Ara sıra dış ortamda da tozla, toprakla, temasına izin verin.KİRLENMEK GÜZEL ŞEYDİR.
BEBEĞİNİZLE YOLCULUK
Ev dışına çıkmanız bebeğinizle yolculuk demektir. Ekstra bir hazırlık gerektirir. Bu yolculuk komşu ziyareti, yakındaki bir park olabildiği gibi şehirlerarası ya da ülkeler arası bir yolculuk ta olabilir. Elbette yolculuğun durumuna göre hazırlıklarda farklıdır. Yolculuğa çıkarken genelde aşağıdakileri yanınızda bulundurun;
Yedek giysiler, bebek bezleri, kullanılıp atılan poşetler, bebek önlükleri, peçete, krem, sterilize emzikler, biberonlar, içilmek üzere hazırlanmış su, bebeğinizi oyalayacak oyuncaklar, askılar, bebek hasırı ya da battaniyesi.
ARABA YOLCULUĞU:
- Bebeğinizi çok küçük olmadığı sürece (3,5 kg altında değilse) kucağınıza alarak yolculuk etmeyiniz. SEYAHATLERİNİZDE;BEBEĞİNİZ DOĞUMDAN İTİBAREN MUTLAKA OTO KOLTUĞUNDA OLMALIDIR.
- Arabaya monte edilen bir bebek koltuğu en güvenlisidir. 9. aya kadar ön koltuğa bağlanan ve arkaya bakan bebek koltuğu, 9. aydan sonra arka koltuğa iyice tutturulmuş öne bakan bir bebek koltuğu kullanabilirsiniz.
- Bebeğinizi bebek koltuğuna iyice bağladığınızda emin olmadan yola çıkmayınız.
- Bebeğinize kullanacağınız oto koltuğu Avrupa standartları çarpışma testlerinden geçmiş olmalı ve bunun logosu koltuğun herhangi bir yerinde görünmelidir.Bu logo ECE R44/04 şeklindedir.
- Bebeğinizin yaşına ve ağırlığına uygun bir oto koltuğu seçmelisiniz.
- Grup 0+ : Doğumdan hemen sonra 13 kiloya kadar kullanılabilen oto koltuk modeli ana kucağı olarak da adlandırılır.İlk seçeceğiniz bir koltuk olabilir
- Grup 0+/1: Doğumdan sonra 18 kiloya kadar,Grup 1: 9 kilo ile 18 kilo arası,Grup 1/2:9 kilo ile 25 kilo arası,Grup 1/2/3:9 kilo ile 36 kilo arası,Grup 2/3:15 kilo ile 36 kilo arasındaki çocuklar için uygundur.
- Yolculuğa çıkış saatinizi bebeğinizin uyku saatine denk getirmeye çalışın. Yolculuğun başında arabada bir süre uyursa iyi olur.
- Yolculuğa çıkmadan önce bebeğinizi besleyin.
- Mola saatini çocuğunuzun acıkma saatine göre ayarlayın.
- Yolculuk esnasında onu oyalayacak oyuncakları yanınıza almayı unutmayın.
- Ona dinletebilineceğiniz ninni ya da müzik parçalarını yanınıza alınız. Arabada çok işe yarayacaktır.
- Arabanızın camlarını açarak bebeğinizi hava akımında bırakmayın.
- Uzun yolculuklarda araba camlarından geçen ışınları bebeğinizin cildini etkileyebilir. Güneşli havalarda başında şapka, araba camlarında perde ya da güneşlikle bebeğinizi aşırı güneşten koruyunuz.
- Mümkünse klima çalıştırmayınız. Eğer çalıştırmak zorunda kalırsanız hava akımının direkt çocuğun üzerine gelmemesine dikkat edin ve klimayı en az güçte çalıştırın.
- Eğer bebeğiniz biberonla besleniyorsa her öğün için ayrı bir biberon temiz ve steril bir şekilde arabada hazır bulundurun. Bu biberonları arabada güneş olmayan bir yerde saklayınız.
- Önceden ısıtılmış, soğutulmuş bir suyu olanak varsa termosla muhafaza ederek yanınıza alın. Yolculuk boyunca sık sık bu sudan çocuğunuza sunun.
Dr. Yılmaz BAY
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı