“Analı Kuzu Kınalı Kuzu”
Şimdi daha iyisiniz. Doğum şokunu üzerinizden attınız. Bebeğiniz size siz bebeğinize alışmaya başladınız. Yavrunuzu büyütürken kendi içgüdünüze güveniniz. Etrafınızdaki herkes kendi deneyimlerinden bir şeyler söyleyecektir. Sonuçta neye ve kime inanacağınızı şaşıracaksınız. Siz en doğrusu kendinize güvenin. İşlerin ne kadar kolay çözümlendiğini göreceksiniz. Aklınıza takılan sorularda her istediğiniz an doktorunuza danışabilirsiniz. Kuşkusuz size en doğrusunu o söyleyecektir. 0-1 ay arasında en çok görülen problemlere kısaca bir göz atalım:
BINGILDAK: Baş vücuda oranla büyüktür, kafa kemikleri birbirleriyle birleşmemiştir. Bu kemiklerin arasında başın ön orta kısmında bir yumuşaklık vardır. Halk arasında bıngıldak denen bu açıklık her çocukta farklı büyüklüktedir. Ellemekle içeri çökmez, meraklanmayınız. 18 ay dolaylarında kendiliğinden kapanır. Bu kapanma bazen 9 ay dolaylarında olabileceği gibi bazende 36 ay dolaylarına kadar uzayabilir. Erken kapanma kafasının küçük olacağı anlamına gelmediği gibi geç kapanması da kemik gelişmesini yeterli olmadığı anlamına gelmez.
DERİ: Doğumda deri üzerinde Verniks Kazeoza denilen yağlı maddeler vardır. Yenidoğanın derisini zararlı dış etkenlerden, mikroplardan koruyan bu örtüyü silmeyiniz. Zamanla deriden emilen bu örtünün altından yeni doğanın parlak pembe yumuşak derisi meydana çıkar. Vücutta lanugo denilen ince tüyler olabilir, bunlar zamanla genellikle de ilk aylarda dökülür. Doğumdan kısa süre sonra deride pullanarak soyulmalar olabilir. Özellikle yüzde; vücudun değişik noktalarında; kırmızı lekeler, kabarcıklar ve düğümcükler olabilir. Bunlar yeni doğan için normaldir ve tedavi gerektirmez.
GÖBEK: Doğumdan önce anne ile bebeği birbirine bağlayan göbek kordonunun bebekte kalan kısmı 8-10 gün içinde kurur ve düşer. Bazen de düşme 15-20 güne kadar uzayabilir, meraklanmayınız. Göbek içim; göbek bağı, gazlı bez, alcol, tenturdiyot ve pudra kullanmayınız. Açık ve temiz tutmak iyileşmeyi hızlandırır.
SARILIK: Doğumdan sonraki 2-3. günlerde çocukların bir kısmının gözlerinin beyazlarında ve deride hafif bir sararma gözlenir. Bu normaldir ve 6-7. günlerde kaybolur. Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde başlayan ve giderek ilerleyen bir sarılıkta doktorunuza başvurmalısınız. Kan uyuşmazlığına bağlı olabilir. Ciddi problemler yaratabilir. Gecikmeyiniz.
MEMELERDE ŞİŞLİK: Doğumdan sonraki 3-4. günlerde bazı çocukların memelerinde şişlik olabilir. İçinden süte benzer bir sıvı çıkar. Sıkmak tehlikelidir. Ellemeyiniz 2-4 hafta içinde kendiliğinden geçer.
DIŞKI: Doğumdan sonraki ilk 2-3 gün bebekler Mekonyum denilen koyu yeşil siyaha yakın bir dışkı çıkarır. Giderek renk yeşil,açık yeşil ve sarıya döner.Bebekler ilk aylarda günde 8-10;bazen de 12-15 kez dışkı çıkartabilirler.Rengi sarı,sulu pürtüklüdür,Bekleyince yeşile çevrilebilir. Aylar ilerledikçe dışkının rengi sarıya döner. Günde 1 kez bazen de 3-4 günde 1 dışkı çıkarır. Bunların hepsi normaldir, endişelenmeyiniz. Eğer dışkı çok katı ise sabah, öğlen, akşam 1 çay kaşığından 1 tatlı kaşına kadar ağızdan zeytinyağı verebilirsiniz.
İRKİLME: Bebeğiniz bazen ani sesten, gürültüden, bazen de kendi hareketinden korkup el, kol ve bacaklarını kasar, irkilme denilen bu olay çocuğun normal refleksidir ve sağlık belirtisidir.
AĞLAMA: Bebeğinizin derdini anlatmak için başvurduğu en etkili ve tek silahıdır, o da bunu çok iyi kullanmaktadır. Bebeğiniz ağlıyor diye hemen paniğe kapılmayınız. Açlıktan ağlayabilir, susamış olabilir, altını kirletmiş olabilir, fazla giydirilmiş ya da ortam sıcak olabilir, yorgun olabilir, uyumak isteyebilir, gaz sancısı olabilir, hastalanmış olabilir. İlgi çekmek için de ağlayabilir. Hiç meraklanmayınız. Bir süre sonra onun ağlama şekline göre niçin ağladığını anlayacaksınız; o zaman her şey çok daha kolay olacak.
UYKU: Her bebeğin uyku düzeni değişiktir. İyi doyan, temiz hava alan, sessiz ve normal ısıda bir ortamda bulunan, hastalığı olmayan bir bebek ilk aylarda genelde günün 15-17 saatini uykuda geçirir. 6.aydan sonra bu 13-15 saate iner. Bazı bebekler günde 10-12 saat uyku ile de çok iyi gelişebilirler. Bırakın bebeğiniz ne kadar uyku uyuyacağına kendisi karar versin.
GİYİM: Çocuğunuza giydireceğiniz, derisi ile temas eden giysiler; saf yün, ipek ve naylon olmamalıdır. Bunlar bebeğinizin cildinin hava almasını önler, terini yeterince emmez ve bebeğinizi terletir. Pamuklu giysileri tercih ediniz. Pamuklu giysiler yumuşaktır, terini kolay emer, yıkanıp kaynatılabilir. Çocuğunuzu mevsimine ve hava koşullarına uygun giydiriniz. Gereğinden fazla giydirilmiş çocuklarda hasta olma riski daha yüksektir. Çocuğunuzun çamaşırlarını çocuklar için özel olarak hazırlanmış sabun tozu ya da yine bebekler için özel olarak hazırlanmış deterjanlarla yıkayınız. Çamaşır suyu ve çamaşır tozu kullanmayınız. ASLA YUMUŞATICI KULLANMAYINIZ. Çok bol durulayınız.
KULAK TEMİZLİĞİ: Çocuğunuzun dış kulak kanalı ve kulak kepçesinde gördüğünüz sarı, altın sarısı, açık kahverengindeki sıvı (Serümen sekresyonu)çocuğunuzun kulağını koruyan çok değerli bir sıvıdır. Kulak çöpü, kürdan,kibrit çöpü ve kulak pamuğu kullanarak temizlemeye kalkmayın.
Çocuğunuzun dış kulak kepçesini banyodan sonra ince bir havlu, bez ya da tülbentle silmeniz yeterlidir. Kulak kanalına hiçbir şey sokmayınız.
GÖZLERİN TEMİZLİĞİ: Sağlıklı çocuğun gözlerini temizlemeniz gerekmez İlk günlerde bebeğinizin gözlerinde çapak şeklinde bir akıntı olabilir. Serum fizyolojik olarak adlandırdığımız tuzlu su ile ıslatılmış temiz bir bez ya da gazlı bezle bu çapakları içten dışa doğru bir seferde silebilirsiniz. Fazla çapak oluşuyorsa serum fizyolojikle gözlerini yıkadıktan sonra doktorunuzun önerileri doğrultusunda göz damlasını kullanabilirsiniz.
BURUN TEMİZLİĞİ: Sağlıklı çocuğun burnunu temizlemeniz gerekmez. Burun kendi kendini temizler. Yeni doğan bebeğinizin burnu tıkanmışsa, emme zorluğu yaşıyorsa, burundan nefes alamıyor, hırıltılı soluyorsa; serum fizyolojik olarak adlandırdığımız tuzlu sulu burun damlalarından her 2-3 saatte bir 5-6 damla burnuna damlatabilirsiniz. Tıkanıklık açılmadı ise damla damlatıldıktan 5-6 dakika sonra ağızla burundan salgıyı çeken burun aspiratörlerinden kullanabilirsiniz. Elle kullanılan aspiratörleri kullanmayınız, buruna fazla basınç uygulayarak burun kanamalarına neden olabilirsiniz. 2 yaşına kadar çocuğunuza deniz suyu ya da ilaçlı burun damlaları kullanmayınız.
AĞIZ TEMİZLİĞİ: Sağlıklı çocuğun ağzını temizlemeniz gerekmez. Ağızdan sürekli salgı geliyorsa bu salgıyı pamuk bir mendille alabilirsiniz. Yanaklarda, dudaklarda halk arasında pamukçuk olarak adlandırılan beyaz mantar oluşumu gözleniyorsa;karbonatlı suya batırılmış bir tülbent ya da gazlı bezle çocuğunuzun ağzını silebilirsiniz. Pamukcuk için mutlaka doktorunuzun önerileri doğrultusunda ilaç kullanmalısınız.
EL VE AYAK BAKIMI: Çocuğunuzun ellerine eldiven takmayın. Çocuğunuz çevresini elleriyle tanıyacak ve algılayacaktır. Kapalı ortamlarda çocuğunuzun başına şapka takmayın. Ayaklarına çorap giydirebilirsiniz. Sıkı çorap ve patikler giydirmeyiniz. Ayak başparmaklarında tırnaklar deri içine batıp çocuğunuzu huzursuz edebilir,enfeksiyonlara neden olabilir.
TIRNAK BAKIMI: Çocuğunuz 1 haftalık olduktan sonra haftada 1 kez el tırnaklarını, uzadıkça da ayak tırnaklarını künt uçlu bir makasla kesin ve sonra da törpüleyin. Ucu sivri makaslar çocuğunuza zarar verebilir.6 aylık oluncaya kadar çıt çıtlı tırnak makaslarını kullanmayın. Keseceğiniz miktarı ayarlayamayabilirsiniz.
ALT TEMİZLİĞİ: Her meme vermeden önce çocuğunuzun altını açın. Kirletmişse temizleyin. Mevsim koşulları uygunsa; bir bezi bağlamadan kabaca altına koyun. Meme verme esnasında ve emzirme işlemi bittikten sonra 5-10 dakika daha altını açık bırakmaya çalışın. Çocuklar genelde meme emerken ya da emdikten kısa süre sonra altını ıslatırlar. İdrar yapmışsa yalnız ıslak bir bezle altını silin. Bu bez ılık suya batırılmış bir pamuk ya da alkol ve parfüm içermeyen termal su ve pamukla hazırlanmış hazır alt silme bezleri olabilir. Eğer büyük dışkısını yapmışsa ortam uygunsa sabunlu su ile yıkayıp temiz bir havlu ya da bezle iyice kuruladıktan sonra altını bağlayabilirsiniz. Ortam yıkama için uygun değilse ve silme bezi kullanılacaksa kız çocuklarında alt temizliği mutlaka ön kısımdan arka kısma doğru olmalıdır. Tersi olursa popo bölgesindeki mikropları ön tarafa yani idrar yollarına taşımış olursunuz. Kızlarda; alt temizliğine en temiz yerden; kasıkların iç kısmından başlayın. Sonra yeni bir bezle cinsel organının üst kısmını ve o bölgedeki “labia” denilen iç ve dış dudakları fazla bastırmadan yumuşak hareketlerle temizleyin. Dudak aralarındaki beyaz peynirimsi koruyucu örtüyü almaya çalışmayın. Vajina denilen cinsel organın içini temizlemeye kalkmayın. Vücut kendi salgılarıyla bu bölgeleri kendisi temizler. En son bacaklarını yukarı doğru kaldırarak bir başka bezle popsunu yine önden arkaya doğru silmelisiniz. Erkek çocuklarda da alt temizliğine yine kasıklardan başlayın. Sonra bacak aralarına geçin. Bir başka bezle yumurtalıkların bulunduğu torbaları sonra penisin kök bölgesi ve sonra da uç bölgesini fazla bastırmadan yumuşakça silmelisiniz. En son olarak da bacaklarını yukarı doğru kaldırarak bir başka bezle poposunu yine önden arkaya doğru silmelisiniz. Alt temizliğinde kullandığınız silme bezi; yukarıdan aşağıya doğru tek hareketle bir kez uygulamalı ve bezin katı değiştirilerek tekrar tekrar kullanılmamalıdır.
BANYO: Eğer çocuğunuzun sağlıklı gelişmesini istiyorsanız; yaz aylarında her gün, bahar aylarında iki gün de bir, kış aylarında haftada iki kez (Örneğin Çarşamba ve Pazar günleri) banyo yaptırmalısınız. Banyo için göbeğin düşmesini beklemeyiniz. Doğumdan sonraki birkaç gün bebeğinizin derisinin üzerinde onu zararlı dış etkenlerden, mikroplardan koruyan “Verniks kazeoza”denilen bir örtü vardır. Bu örtü deri tarafından emildikten sonra (3-5 Gün sonra) bebeğinizin ilk banyosunu yaptıra bilirsiniz. Banyo deriyi canlandırır, kan dolaşımını hızlandırır, sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlar. Sabah Saat 10-11 ya da akşamüstü 15-16 dolayları banyo için uygun saatlerdir. Beslenmeden hemen sonra banyo yaptırmayınız. Banyodan sonra bebeğiniz iyice kurumadan (ortalama 1 saat) açık havaya çıkarmayınız ve hemen uyutmayınız.6 Aylık oluncaya kadar önceden kaynatılmış ılımaya bırakılmış vücut sıcaklığındaki (ortalama 36- 37 c) bir su ile banyo yaptırabilirsiniz. Suyun sıcaklığını dirseğinizle de kontrol edebilirsiniz. Bu sıcaklık dirseğinizi yakmayacak bir sıcaklık olmalıdır. 6 aydan sonra ılıtılmış çeşme suyu ile banyo yaptırabilirsiniz. Banyo için üzeri fileli plastik bir küvet temin ediniz. Çocuğunuzun baş ve boynu sol kol ve bileğinize gelecek şekilde küvete yatırın. Sol elinizi sol kol altına yerleştirin. Boşta kalan elinizle önce vücudun ön kısmını bebekler için özel hazırlanmış sabun ya da şampuanla fazla bastırmadan yumuşak hareketlerle yıkayın. Sonra kolunuzun üzerine yüzükoyun yatırarak ayni şekilde arka kısmını yıkayın. Sonra yüzünü kendinize çevirerek saçlı deriyi yıkayın ve tüm vücudu durulayın. En son olarak yüzünü; gözlerini sabun ve şampuandan koruyarak yıkayın. Banyo işlemi bittikten sonra yumuşak bir havlu ile kurulayın. Toplam banyoda kalma süresi 3-5 dakika olmalıdır. Banyo yaptırdığınız odanın sıcaklığı 25-26 derece dolaylarında olmalıdır. Çocuğunuz çok açken banyo yaptırmayınız. Çok ağlayabilir. Besledikten hemen sonra da yaptırmayınız; kusabilir. Beslendikten 1,5-2 saat sonrası en uygu dur. Başını yıkarken bıngıldak olarak bilinen kemiklerin arasındaki boşluklara dokunmaktan korkmayın. Buralarının da temizliği başın diğer bölgeleri gibi yapılır. Bıngıldağın altında sert zarlar ve içlerinde de özel bir sıvı vardır. Bu nedenle beyine zarar veremezsiniz. Her banyoda mutlaka şampuan ya da sabun kullanmanız gerekmez. Bazen sadece ılık su ile duş aldırabilirsiniz. 2-3 günde bir sabun ya da şampuanlı banyo yaptırabilirsiniz. Banyodan sonra özellikle vücudu kuru olan çocuklarda nemlendirici bir bebek kremi ya da bebek yağı kullanabilirsiniz.
ÇOCUK ODASI: Temel ilke annenin bebeğine en kolay erişebilmesidir. Bunun için doğumdan itibaren emzirme süresi boyunca en az 1 yaşına kadar anne ve bebek bir arada aynı odada ama ayrı yatakta olmalıdır. Çocuğunuza asla yatağınıza almayınız. İlk aylarda çocuğunuzu her istediğinde emzirmelisiniz. Aynı odada olma hem anneye hem de bebeğe güven duygusu verir. Odanın sıcaklığı 20-23 C dolaylarında olmalıdır. Geceleri çocuğun üzerini örtmek koşulu ile odanın sıcaklığı 16-18 C olabilir. Yaz aylarında odayı soğutmak için mümkün olduğunca klima kullanmayınız. Kullanma zorunluluğu varsa yan odada kullanınız. Aynı odada kullanacaksanız klimadan çıkan havanın doğrudan çocuğun üzerine gelmemesine dikkat etmelisiniz. Uygun havalarda çocuk hava akımında kalmama koşulu ile kapı ve pencere açılarak oda havalandırılmalıdır.
YATIŞ POZİSYONU: Bebeğinizin sağlıklı ve risksiz gelişmesi için ilk aylarda onu sırtüstü ya da yan yatırmalısınız. Her yatışta bir kez sağ yana, bir sonraki yatışta sol yana yatırırsanız bebeğiniz başının şeklinin bozulmasını önlemiş olursunuz.Yüzükoyun yatışta kusma ve kustuğu sıvının hava yollarını tıkama riski yoktur. Bu pozisyonda bebeğin kasları iyi gelişir. Ancak yine de ani bebek ölümlerine sebep olması nedeniyle ilk aylarda önerilmez. Ancak sizin yanınızda gündüzleri kısa süreli yüzükoyun yatabilir. Altı-Yedi ay dolaylarında bebeğiniz artık tamamen dönebilir ve en rahat ettiği pozisyonu kendisi belirler. Bu da genelde sırt üstü pozisyonudur. Kısaca “Uyurken sırt üstü, oynarken yüzüstü” diyebiliriz. İki yaşına kadar çocuğunuza yastık kullanmayınız.
TEMİZ HAVA-GÜNEŞ: Çocuğunuzu 15 günlük olduktan sonra her gün en az bir kez; mümkünse 2 kez açık havaya çıkartınız. Sokağa çıkma olanağınız yoksa balkona da çıkabilirsiniz. Hava yağmurlu ve rüzgârlı değilse, sıcaklık 0 C ye düşmemişse, çocuğunuz günün en az 1-2 saatini dışarıda geçirmelidir. Bu onun iştahını artırır, soğuğa karşı dirençli kılar. Sağlıklı büyüme ve gelişmesini sağlar. Güneşli havalarda kolları ve bacakları açık doğrudan güneş altında tutmalısınız. Cam arkasından alınan güneşin hiçbir yararı yoktur. Güneşte kalma süresi ilk gün 2-3 dakika kadardır. Daha sonra her gün 3-5 dakika artırılarak 0,5-1 saate kadar uzatılmalıdır. Çocuğunuzun kemik gelişmesinin iyi olması, dişlerinin zamanında ve sağlıklı çıkması için güneş oldukça önemlidir.
Başarı dileklerimle
Dr.Yılmaz BAY
Çocuk sağlığı uzmanı